Kitap Okumak

Şairin dediği doğru mu sizce? Gerçekten nereye baktığımız mı yoksa nasıl baktığımız mı önemli? İnsan neden bunca sene güzelliği ve farkındalığı mistik bir kuyuda arar ki! İlla ki sıra dışı olan şeyler, sıra dışı olan şeylerden mi gelmeli? Hayatı katipler gibi kitaplarda mı yoksa abdallar gibi sadelikte mi  aramalı?

     Eskiden her şeyi bilmek isterdim. Ama artık egosu ve bilgisi yüksek olan bir bilgin olmak yerine Sokrates’in dediği gibi ; bildiğim tek şeyin hiçbir şey bilmemek, olduğuna inanan biriyim. Nasıl bir dejavu'dur ki, bu binlerce sene boyunca başkaları tarafından bilinçli veya bilinçsizce tekrarlanıyor.

Peki teknoloji ilerleyip uzayı keşfetme bilincine varmamıza rağmen, neden insanlık geri gidiyor ve neden kendimizden, yani özümüzden uzaklaşıyoruz. Neden bu hırs , bu aç gözlülük, bu hükmetme hevesi. Neden, bu  saygı görme isteği. Önceliğimiz başkaları tarafından saygı duyulmak mı yoksa önce kendimize saygı duymak mı olmalı. Trajikomik olan, saygı görmek için saygıdeğer davranışlar gösterme telaşı. Kendin olmadan, kendini başka biri gibi gösterme.

Sizce dostlar, ne zaman vazgeçeceğiz bu gereksiz gösterişten. Giydiğimiz kıyafetlerin ve bindiğimiz arabaların markalarından, cebimizdeki parayla değer kazanma telaşından. Ne zaman ölmeden önce ölmenin, bir gülü dalından kopartmadan koklamanın, yalnız kalıp kendine dönebilmenin, sevginin ve huzurun paradan değerli olduğunun sözde değil, gerçekten farkında olacağız. Sözde bu kadar farkındalık, kişisel gelişim kitapları okuyoruz peki hala neden anlayamıyoruz. Demek ki, okumak bize farkındalık kazandırmıyor. Kazanılan şey, bilgiden başka bir şey değil. 

Peki kitap okumayalım mı? Size bir sır vereyim mi; kitap okumak cahilliği körükler. Bunu duyunca neden şaşırdınız ki?  Kitap okumak, bir sanattır. Eğitimsiz sanat ise, değersizdir. Eğitimsiz bir ressam, eğitimsiz bir mühendis, eğitimsiz bir bilim adamı gördünüz mü?  Hepsinin bir üstadı vardır. Kitap okumak, alışık olmayan bünyede, şişkinlik yapar. Alışık olmayan bünyede, hazımsızlık yapar. Önce şu soru sorulmalı; Bilgi sana değil, sen bilgiye hazır mısın? Esas buna bakmak lazım. Bunun en güzel örneği, 2. Dünya Savaşı'nda yaşanmıştır. Bu savaşta Almanlar, binlerce insanı gaz odalarında öldürmüşlerdir. Ama bu insanları öldürenler askerler değil, konularında uzman olan doktorlardı.

Peki bunu nasıl anlarız ve nasıl kitap okuma üstadı oluruz. Cevap basit ; CESARET. Cevabı beğenmeyenleri duyar gibiyim. Ne bekliyordunuz ki! Karmaşık cevaplar ile anlaşılmaz kelimeler mi! Zaten bu beklentiler bizi bizden uzaklaştıran, hala anlamadınız mı. Cesaretli olmak demek, nedene ve sonuca bakmadan kalbini dinlemek demek ise, o yolda neden  ilerlemiyoruz. Seni tutan nedir? Nedir seni, sen yapamayan. Kendin olup başkalarından ayrıştığında,  yalnız kalmaktan mı korkuyorsun. Bir sor kendine, neden kitap okuyorsun. Başkalarını eleştirmek ve üste çıkmak için mi, yoksa kendini kendinde yok edebilmek için mi okuyorsun. Kitap okumaya başlamadan önce yargısız ve geniş bir bakış açısıyla okumaya, anlamaya niyet etmek gerek Her insanın, O’nun nefesinden yaratıldığının farkındalığında olup, bırak kitap okumayı, başkasının karşısındayken dinleyebilme cesaretini gösterebilmektir. Eleştirmeden önce dinlemeyi ,dinlemeden önce zihnini sakinleştirebilmeyi öğrendikten sonra kitap okumak gerekir. 

 Her şey zihinde başlar. Dilimizden çıkan düşünceler, zihnin ürünüdür. Her bir düşünce ise, bizi korumak içindir. Aynı elli yaşına gelen ama, hala annesinin gözünde kollanması gereken bir çocuk gibi. Aslında bu dışarıdan ne kadar rahatsız bir durum gözükse de, bilinç altında o kişiyi rahatlatır. Çünkü, hala kollanıyordur ve seviliyordur. Ne zaman cesaretini toplayıp sürüden ayrılmayı göze alırsan, o zaman  CESARET hapını içmişsin demektir. Artık dogmalardan uzaklaşmış özgür bir iradedesindir. Sevme, sevilme, kollanma, güvende hissetme vb. kavram kaygılarından uzak. İşte o saflığa ulaştığın noktada, kitap okumaya da  başlayabilirsin. Artık bilgi almak değil, bilgiyle harmanlanma evresindesin. Tebrikler, artık en üst seviyedesin. Artık sende bu evrende bir hizmetlisin. 

Kalplerimizin her daim açık olması ve evrenin bize onu izleyecek cesareti vermesi dileğiyle . Sevgi ve huzurla kalın…